Yazan: Hakan Atis / info@hakanatis.com
Uzaktan çalışma, üst düzey yöneticilerin hızlı tempolarında rahatlama sağlasa bile iş hayatının yol açtığı stresi gidermenin en iyi yolu bir hobi edinmek. Bunu erken keşfeden PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu, iş stresini mavi sevdayla atıyor.
İletişim teknolojisinin sağladığı uzaktan çalışma modeli üst düzey yöneticilerin günlük tempolarında rahatlama sağlasa bile iş hayatının yol açtığı stresi gidermek için hobi edinmek gerekiyor. Bunu erken keşfedenlerden biri olan PwC’nin üst düzey yöneticilerinden Cenk Ulu ile geçtiğimiz günlerde keyifli bir sohbet gerçekleştirdim. Ankara’da doğup büyüyen başarılı yönetici işi gereği uzun süredir İstanbul’da yaşıyor. Yeditepeli kentin denizle ilgili sunduğu tüm güzellikleri doyasıya yaşıyor. Bazen ailesiyle bazen arkadaşlarıyla yelken açıp iş hayatının stresinden uzaklaşıyor.
“Eşim benden bir adım önde”
İlk teknesinde NC 37 Jeanneau’da karar kılan Ulu, mavi sevdasıyla ilgili düşüncelerini şöyle özetliyor: “Deniz ve teknelere her zaman ilgim vardı. 2011 yılında PwC’de başlattığımız yelken kulübü ve hayata geçirdiğimiz kurs çalışmalarıyla birlikte vazgeçilmez hobim haline geldi. Eşimin de deniz sevgisi ve teknelere ilgisi var. Bu nedenle birlikte öğrendik denilebilir. Ancak benden bir adım önde gidiyor. Hayli ustalaştı. Bazen ailece bazen arkadaşlarımızla seyir yapıyoruz. Uzak rotalar için tercihimiz yelkenli tekne kiralama yönünde oluyor. Kış aylarında ise kendimize ait motorlu tekneyle İstanbul çevresinde vakit geçiriyoruz. ADB (Amatör Denizci Belgesi) ve KMT (Kısa Mesafe Telsiz) ehliyetlerimi PwC ekibimizle birlikte İstanbul’da aldım. Bu süreci birlikte tamamlamanın kurum içinde takım çalışmasını geliştirdiğine de inanıyorum.”
“Bağlama yerlerinin artması gerekiyor”
PwC, Türkiye’de yatçılık sektörünün önde gelen birçok şirketine küresel ölçekte büyüme stratejileri ve gelişim alanları konusunda danışmanlık hizmetleri de sunuyor. Kurumun Avrupa yönetim kurulu üyesi ve Türkiye kıdemli ortağı Cenk Ulu ile amatör denizciliğimizin sorunlarıyla ilgili düşüncelerimizi de paylaştık. Okurlarımız görüşlerime aşina, bu nedenle sözü değerli dostumuza bırakıyorum. Ulu, küresel yat sektöründeki büyümeye dikkati çekerek şunların altını çiziyor: “Söz konusu pazar, küresel ekonominin yıllık ortalama oranlarından daha yüksek grafikle büyüyor. Araştırmalar 2028 yılına kadar her yıl ortalama yüzde 8 oranında büyüme olacağını gösteriyor.
Ülkemiz de ilk 5 içinde yer alıyor. Yat imalatçılarımızın küresel pazardaki payı yaklaşık yüzde 10 civarında. Yatçılığımızın bu büyük potansiyelinin yanı sıra amatör denizcilik kültürümüz de zamanla yaygınlaşacaktır. Son yıllarda ADB ve KMT belgesi sahibi personele sahip olan firma sayılarının artması hayli olumlu. Ancak bağlama yerlerinin de sayıca aynı ölçüde artması, teknelere verilen hizmetlerdeki kalitenin daha da yükseltilmesi ve ücretlerin uygun seviyelere indirilmesi gerekiyor. Şunu da vurgulamak istiyorum; özellikle 10 metreye kadar olan yelkenli ve motorlu tekne yapımının artması ve fiyatlarının düşmesi önemli. Bunlar ülkemizde amatör denizcilik kültürünün yaygınlaşmasına önemli katkı sağlayacaktır.”
Aklın yolu bir, amatör denizcilerimizin beklentileri ve sorunları çok net. Anlamamak ve görmemek mümkün değil. PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu’ya değerli eşi ve dostlarıyla maviliklerde keyifli bir sezon diliyorum. Esen kalın.