Marmara Denizi’nin bir ucundan diğer ucuna uzanan 11. TAYK-Eker Olympos Regatta yelken yarışı, Moda-Tirilye-Moda etaplarında 18-19-20 Ağustos 2023 tarihlerinde yapılacak. Türkiye Açıkdeniz Yarış Spor Kulübü (TAYK) tarafından, Eker Süt Ürünleri ana sponsorluğunda, Bursa Yelken Kulübü ve Moda Deniz Kulübü iş birliğinde gerçekleştirilen TAYK – Eker Olympos Regatta yarışında, denize ve doğaya karşı meydan okuyan en iyi tekneler kupalarına kavuşacak. Yelkencilerin, değişen deniz ve hava koşullarıyla mücadele ettiği yarış, onlarca teknenin ve yüzlerce yelkencinin katılımıyla gerçekleşecek. IRC0, IRC1, IRC2 ve IRC3 sınıflarında düzenlenen organizasyona, yelken kulüplerinin yanı sıra farklı sektörlerden saygın markaların takımları da katılacak.
TAYK – Eker Olympos Regatta, muhteşem rotasıyla da fark yaratacak. Moda Deniz Kulübü önünden 18 Ağustos Cuma günü saat 18.30’da verilecek start ile Marmara Denizi geçilerek Tirilye’de finiş yapacak olan TAYK-Eker Olympos Regatta, 19 Ağustos Cumartesi günü coğrafi güzellikleriyle Bursa’nın incisi olarak nitelendirilen Tirilye’deki koy yarışları ile devam edecek. 20 Ağustos Pazar günü Tirilye’den start verilecek yarış, Moda’da son bulacak.
Yelken sporunun yaygınlaşmasına katkı sağlama hedefiyle 2013 yılından bu yana düzenlenen “TAYK-Eker Olympos Regatta”, Uludağ’dan ilham alıyor. Uludağ’ın, Antik Çağ’da “hep parlayan” anlamına gelen “Mysia Olympos” ismiyle anıldığı, tarihçi Herodot’un da bu görkemli dağı “Olympos” olarak adlandırdığı belirtiliyor. Uludağ’ın Antik dönemdeki ismi, TAYK-Eker Olympos Regatta ile yaşatılıyor. TAYK-Eker Olympos Regatta yelken yarışını izlemek için Tirilye’ye gelenler, unutulmaz anılar ve harika deneyimlerle bu güzel bölgeden ayrılıyor. Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı zeytin ve balık cenneti Tirilye, ne kadar özel bir coğrafyada yaşadığımızı bir kez daha anlamamızı sağlıyor. Mübadele zamanında Türkleşen eski bir Rum kasabası olan Tirilye, barındırdığı medeniyetlerin mimari dokusunu hâlâ koruyan sakin bir yer olarak dikkat çekiyor. Antik dönemin liman kentlerinden biri olan Tirilye; masmavi denizi, tarihi yapıları ve zeytin ağaçlarıyla misafirlerini büyülüyor. Bursa’ya 40, Mudanya’ya 11 kilometre uzaklıkta bulunan Tirilye; Marmara Denizi’nin güneydoğusunda, çevresinde zeytinlikler bulunan bir vadinin iki yamacında konumlanıyor. Doğanın farklı güzelliklerini barındıran Tirilye, Türkiye’nin tarihi yapıları önemli ölçüde korunan nadir yerleşmelerinden biri olarak biliniyor. Eski Rum evlerinden kiliselerine, camilerinden çeşmelerine ve asırlık çınarlarına kadar Tirilye, adeta tarihe bir yolculuk sunuyor. Tirilye’nin bulunduğu bölge tarih boyunca; Mysialılar, Traklar, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar tarafından yönetildi. “Bryllion”, “Trigleia”, “Trilye/Tirilye” isimleriyle anılan bu şirin kasabanın adı 1900’lü yılların başında “Mahmut Şevket Paşa” kasabası olarak değiştirilse de Tirilye olarak anılmaya devam etti. 1963 yılında adı “Zeytinbağı” olan kasaba bir süre sonra tekrar eski adına kavuştu.
Tirilye adının nerden geldiğine ilişkin farklı hikâyeler bulunuyor. Bunlardan ilkine göre; Tirilye’de bolca bulunan ve Yunanca barbun balığı anlamına gelen “Trigla”nın beldeye adını verdiği söyleniyor. Bir diğer görüşe göre Tirilye ismi Bizans döneminde “Bryllion” olarak bilinen ilk çağ yerleşkesinden türetilerek adlandırıldı ve bugünkü haline evrildi. Bir başka hikâyede ise Cenevizliler döneminde, korsan saldırılarından kaçan üç köyün burada ilk yerleşkeyi kurduğu ve beldenin isminin Yunanca üç anlamındaki “Tri”den türetildiği anlatılıyor. Daha yaygın olarak anlatılan bir diğer rivayette, 325 yılında Nikaia’da (İznik) toplanan Birinci Ekümenlik Konsülü’nün İncil ile ilgili konuları incelemeye aldığı ve toplantıya katılanlar arasında görüş ayrılıkları doğduğu ifade ediliyor. Muhalifler arasında bulunan Aya Yani, Aya Yorgi ve Aya Sorti adlarında 3 papaz, başpiskopos tarafından aforoz edilince kendilerine inanan diğer kişilerle birlikte Tirilye’ye geliyor. Tirilye’nin adının da kasabaya manastırlar, kiliseler kuran bu üç papazdan (tri (üç) – ilya (papaz)) geldiği söyleniyor. Mudanya’nın önemli bir turizm değeri olan Tirilye’yi ziyaret edenleri, kültür varlıkları açısından da birçok zenginlik bekliyor. Yüzyıllık tarihi konaklar, Rumlardan kalan üç manastır, yedi kilise, üç ayazma ve Ortodoks Rum Mezarlığı önemli kültür varlıklar arasında bulunuyor. Ayrıca İskele Caddesi’nde bulunan 10’dan fazla ulu çınar ağacı, kasabaya görsel zenginlik katıyor. Dükkanlar, kahveler, kent parkı gibi ortak mekânlar İskele Caddesi üzerinde yer alıyor. Yaşattığı yarış heyecanının yanı sıra Tirilye’nin güzelliklerinin tanıtılmasına da katkıda bulunan 11. TAYK – Eker Olympos Regatta, tüm yelken severleri bu güzel ve tarihi kasabayı keşfetmeye davet ediyor.
http://www.milesanddrives.com okurları için bilgi notu:
Eker’in Spora Katkıları:
Türkiye’yi lezzet ve tazelik ile buluşturan Eker, aynı zamanda sporun en önemli destekçilerinden biri. Uzun yıllardır özellikle yelken sporuna destek veren ve Bursa’nın Mudanya ilçesinin Türkiye’nin en önemli yelken yarışları destinasyonlarından biri haline gelmesini sağlayan Eker, çalışanlarının oluşturduğu “Eker Sailing” ve sadece kadın çalışanların yer aldığı “Eker Kadın Yelken Takımı” ile hem ulusal hem de uluslararası pek çok kupada birincilikler ve başarılar elde etti.
Ayrıca Eker’in, “Sağlıklı Yaşam İçin Koş” mottosuyla düzenlediği Eker I Run Koşusu da her yıl yükselen bir ivme ile devam ediyor. Profesyonel koşucularla birlikte, koşu sporuna başlamak için bir fırsat arayanları ve minik sporseverleri de kucaklayan Eker I Run, dopdolu programıyla bir yarışmadan çok daha fazlasını vadediyor. Özgürce koşabilen Eker I Run katılımcıları, yardımseverlik kampanyalarının da bir parçası haline gelerek unutulmaz deneyimler yaşıyor. Ayrıca Eker I Run Koşusu’nda STK’ların projelerine kaynak yaratılması için Adım Adım ile birlikte yardımseverlik koşusu düzenlenerek bağış toplanıyor. 10. Eker I Run, 1 Ekim 2023 Pazar günü Bursa’da düzenlenecek.
Eker :
Eker Süt Ürünleri, 1977 yılında Altan Eker ve Aykut Kutay tarafından Bursa’da Eker Çiftliği içindeki küçük bir imalathanede yoğurt ve ayran üretimi yapmak amacıyla kuruldu. Bugün ise süt ve süt ürünleri konusunda 100’den fazla ürün çeşidine sahip bir firmadır. Ürünlerinin ana başlıkları ayran, yoğurt, sütlü tatlı, meyveli süzme yoğurt, beyaz peynir, kaşar peyniri, kaymak, tereyağı, kefir, pastörize süt ve UHT süttür.1997’de yönetim olarak ikinci kuşak olan Ahmet Eker ve Nevra Eker’in devraldığı Eker, yeni yatırımlarıyla modern teknolojiyi takip ederek sürekli büyümeyi kendine hedef olarak belirlemiştir. 1980’li yıllarda yoğurt ve ayran üretimiyle adını Bursa dışında da duyurmaya başlayan Eker, 1983 yılında İzmir’de, 1985 yılında İstanbul’da ve 1997 yılında Ankara’da sonraki yıllarda ise Eskişehir, Adana, Antalya ve Gebze’de Bölge Müdürlükleri kurmuştur. Ayrıca Kocaeli, Çorlu, Balıkesir, Manisa, Kayseri, Düzce, Samsun, Çorum, Konya, Bodrum, Muğla, Mustafakemalpaşa, Denizli, Bandırma, Fethiye, Afyonkarahisar, Aydın, Isparta, Gaziantep, Mersin, Edirne, Alanya ve Çanakkale’de de satış müdürlükleri ve cep depoları bulunan Eker, 1600’ü aşan çalışanıyla ve 400 soğuk zincir dağıtım aracıyla 100 farklı ürün çeşidini 25,000 noktaya günlük olarak ulaştırmaktadır. Eker, önümüzdeki yıllarda da yeni açacağı cep depolarla, lojistik ve dağıtım anlamında avantaj elde ederek, Türkiye’nin tüm bölgelerinde bulunurluğu sağlamayı hedeflemektedir. Eker Süt Ürünleri, 2006 yılında Fransız Andros grubu ile %50-%50 oranında bir ortaklık gerçekleştirmiştir. Bu ortaklık sayesinde Eker büyüme ivmesini hızlandırmıştır, teknolojik alt yapısını güçlendirmiştir. Ayrıca Andros’un sütlü tatlı konusundaki bilgi birikimi ve uzmanlığı ve Eker’e sağladığı know-how desteği ile Eker Sütlü Tatlılar 2007 yılında piyasaya sunulmuştur. Ortaklığın en büyük getirilerinden birisi, 2009 yılında yatırımlarına başlanan ve 2012 yılı itibariyle tamamen faaliyete giren Bursa Mustafakemalpaşa ilçesindeki yeni fabrikadır. 2016 yılında da başlayan yeni yatırımla 120 dönüm arazi içerisindeki Mustafakemalpaşa fabrikasının üretim ve depolama alanı 14 bin m2 daha büyütülerek toplam 39 bin metrekare kapalı alanda günlük üretim kapasitesi 1000 tona çıkarılmıştır. Eker’in en büyük güçlerinden birisi sahip olduğu inovatif bakış açısıdır. Bu bakış açısı ile sektörde birçok ilki gerçekleştirerek yeni pazarlar yaratmıştır. 1994 yılında Türkiye’de ilk litrelik ayranı Eker piyasaya sunarak market raflarında satılmasını sağlamıştır. 1999 yılında ambalajlanmış kaymak ürününü de yine ilk defa tüketici ile Eker buluşturmuştur. 2000 yılında doğada 1 yıl içerisinde çözülebilen Ecolean ambalajda günlük sütü satışa sunmuştur. 2007 yılında yine bir ilki gerçekleştirerek geleneksel Türk sütlü tatlılarını endüstriyel olarak market rafına koyan ilk firma Eker’dir. 2012 yılında ambalajda inovasyon yaparak 1 kg. yoğurdu dörde bölüp 4x250g. yoğurdu çıkarmıştır. 2015 yılında ise Türkiye’de ilk defa meyveli süzme yoğurdu ve 70’lerde ürettiği nostalji cam şişe ayranından esinlenerek aynı formda şişede tombul ayranı üretmeye başlamıştır. Süt ve süt ürünleri gibi rekabetin çok çetin olduğu bir pazarda yer alan firmalar arasında fark yaratabiliyor olmak ve bu farkın da tüketiciler tarafından benimseniyor olması sektördeki gücümüzü sağlamlaştırmaya çok büyük katkı sağlamaktadır. Eker ayrıca 2012 yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından orijinal marka özelliği taşıyan, ürünlerde ve hizmet anlayışında kalite standardının sağlandığı ve tüketici tarafından bilinir olduğu kanıtlanmış olan markalara verilen Tanınmış Marka Tescili’ni alarak marka gücünü onaylatmıştır. 2016 yılında Marketing Türkiye Dergisi tarafından gıda sektöründe “Öncü Marka” seçilen Eker, 2017 yılında da Superbrands Türkiye tarafından iki yılda bir yapılan Türkiye’nin Süper Markaları araştırmasında Türkiye’nin 181 süper markasından biri olmuştur. 2018 yılında Marketing Türkiye ve Akademetre’nin ortaklaşa düzenlediği “The ONE Awards Bütünleşik Pazarlama Ödülleri” nde 2017 yılında gıda kategorisinde marka itibarını en çok arttıran ilk üç marka arasına girmiştir. Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği tarafından düzenlenen 9. Kurumsal Sosyal Sorumluluk Pazaryeri Sürdürülebilir Kalkınma Akademi Ödülleri’nde “Adım Adım&Eker” Projesiyle Birleşmiş Milletler Küresel Hedefler’in 17. Hedefi olan “Hedefler İçin Ortaklıklar”a sağladığı katkıdan dolayı ödüle layık görülmüştür. 2018 yılında ise Game Changers ödüllerinde Adım Adım projesiyle “En başarılı Game Changers”, Eker I Run Koşusu ile ise “En iyi marka deneyimi” ödülünü almıştır. Eker, sadece perakende pazarında değil aynı zamanda yerinde tüketim kanalında özellikle ayran ürünü ile çok güçlü bir firmadır. Yerinde tüketim kanalında satış payı ile sektöründe ikinci sırada yer alan ve satışlarını sürekli artıran marka, prestijli ve en kaliteli zincir restoranlar tarafından tercih edilen marka olmayı sürdürmektedir. Eker’i tüketiciler tarafından vazgeçilmez bir marka yapan en önemli unsur, teknolojik alt yapıyı nitelikli iş gücü ve yüksek hizmet kalitesiyle birleştirip aynı zamanda lezzet konusunda fark yaratan ürünler üretmesidir.