Ana Sayfa Blog

Arçelik yeniliğin öncüsü olmaya devam ediyor

Arçelik, yerli güneş paneli üretiminden sonra stratejik bir adım daha atarak Türkiye’nin dört bir yanına uzanan bayi ve yetkili servisleriyle yeşil enerji dönüşümünü başlattı. Şirket, 81 il ve Kıbrıs’tan bayileri ve yetkili servisleriyle İzmir’de bir araya geldi. Yeşil enerji dönüşümü zirvesiyle ülke çapındaki harekete öncülük eden Arçelik, Güneş Enerjisi Sistemi (GES) kurulumunda; inverter, batarya ve All-in-One enerji depolama sistemleri ile uçtan uca bir çözüm sunmanın yanında, elektrikli araç şarj cihazlarıyla da portföyünü genişletiyor.   2050 yılına kadar tüm küresel operasyonlarında net sıfır emisyon taahhüdünde bulunan şirketin sunduğu sürdürülebilir çözüm ve ürünlerle bu hedefe hızlı ama emin adımlarla ilerlediğini vurgulayan Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer “Türkiye’nin önümüzdeki 5 yıl içinde yenilenebilir enerji kapasitesi ile dünyanın önde gelen oyuncuları arasında yer alması bekleniyor. Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde 5 kez üst üste sektörünün lideri olan şirketimiz ülkemizdeki bu değişime ivme kazandırmak üzere sunduğu sürdürülebilir enerji çözümleriyle tüketicilerin evlerdeki dönüşümüne öncülük ediyor. Arçelik markamız ile gezegenimizin sorunlarına çözüm bulmak üzere geçtiğimiz yıl bilim insanları, sivil toplum kuruluşları, aktivistler gibi farklı disiplinlerin katılımıyla ortak akıl platformu İyi-Ge’yi kurarak “İklim Dostu Hareket” projesini başlatmıştık. 2023’te de “Enerjiniz İyi Olsun” diyerek yenilenebilir enerji dönüşümü hamlesini hayata geçiriyoruz. Yerli güneş paneli üretimine enerji depolama sistemleri, inverter, ısı pompası ve elektrikli araç şarj cihazını da ekleyerek geniş ürün-hizmet portföyümüzü müşterilerimizle buluşturuyoruz. Şimdi bu dönüşüme Türkiye genelindeki bayilerimizi de dahil ederek yenilenebilir enerji dönüşümü atağı başlatıyoruz. Yenilenebilir enerji kullanımı bir tercih değil, gezegenimizin sürdürülebilirliği açısından bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Biz de üründe, üretimde, bayide, sahada ve daha da önemlisi evlerde bu dönüşüme öncülük etmeyi hedefliyoruz” dedi.

Can Dinçer, şirketin yenilenebilir enerji kullanımı konusunda sağladığı ilerlemelere ise şu sözlerle dikkat çekti: “Sürdürülebilirlik hedeflerimiz kapsamında yenilenebilir enerji alanında kurulu kapasitemizi 20,3 MW’a çıkardık. 2022 yılında küresel operasyonlarımızın elektrik ihtiyacının %65’ini yeşil elektrikten karşıladık. 2030 yılına kadar ise üretim tesislerimizin bulunduğu tüm ülkelerde yeşil elektrik oranını %100’e çıkarmayı hedefliyoruz. Arçelik olarak güneş enerjisi alanındaki yatırımlarımız ve iklim krizi konusundaki farkındalığı artırmak üzere geliştirdiğimiz projelerimiz ile müşterilerimize günlük hayatlarında yapacakları değişikliklerle karbon ayak izini azaltmak konusunda ilham vermeyi amaçlıyoruz.” Arçelik’in sunduğu All-in-One Enerji Depolama Sistemleri ile tüketiciler; güvenilir ve uzun ömürlü lityum demir fosfat bataryaları ister şebekeden ister solar panellerden şarj ederek ihtiyaç anında kullanabiliyor. Arçelik’in ürettiği solar UPS’ler elektrik kesintisi anında devreye girerek cihazların elektrik kesintisine maruz kalmasını engelliyor ve bu sayede cihazlar kesintisiz olarak çalışmaya devam ediyor. İklimlendirmede doğa dostu Arçelik Isı Pompaları evlerde hem ısıtma ve hem de soğutma ihtiyacını karşılıyor. Arçelik Inverter’lar ile tüketiciler güneşten üretilen DC (doğru akım) elektriği, AC (alternatif akım) elektriğe dönüştürüp düzenleyerek güvenli bir kullanım sağlayabiliyor ve evlerindeki tüm enerjinin üretim ve tüketim dengesini izleyip, kontrol edebiliyor. ürettiği Elektrikli Araç Şarj Cihazları ile de tüketiciler, elektrikli araçlarını 7,4 kW ve 22 kW kapasiteli Arçelik by WAT Elektrikli Araç Şarj Cihazları ile şarj ederek, sadece karbon ayak izlerini azaltmakla kalmıyor fosil yakıt masrafını ortadan kaldırarak bütçelerinde tasarruf sağlıyor.

http://www.milesanddrives.com okurları için bilgi notu:

Yenilenebilir enerji dönüşümüne liderlik etmeyi hedefleyen Arçelik; İstanbul Beylikdüzü’nde 11 bin metrekare alan üzerine kurulan tesiste, yapay zekâ desteğinde yüksek kaliteli güneş paneli üretiyor. Tesis yıllık 300 MW değerinde güneş paneli üretim kapasitesine sahip. Bu da yıllık olarak ortalama 550.000 adet güneş paneline denk geliyor. Şirket, Türkiye’de Ankara, Eskişehir, Tekirdağ, Bolu ve Manisa işletmeleri ile Tayland, Güney Afrika, Romanya ve Pakistan’daki üretim tesislerinin çatılarında kurulu güneş santralleri ile GES kurulu gücünü 20,3 MW’a çıkarttı. İşletmelerinde kurulu bu güneş enerjisi santralleri ile yıllık 24 milyon kWh’lik elektrik üretimi gerçekleştirirken 11.014 ton CO2e sera gazı emisyonunu önlemeyi amaçlıyor. Ayrıca Aksaray, Kayseri ve Nevşehir bölgelerindeki marjinal tarım arazilerine toplam 55 MWp kurulu gücünde Güneş Enerji Santrali (GES) kurmayı hedefliyor. Toplam 59,6 hektarlık alanda yaklaşık 100 bin adet güneş panelinden oluşacak santrallerde yıllık 93 milyon kWh elektrik üretimi öngörülüyor. Arçelik sadece bu üç arazi GES projesi ile Türkiye işletmelerinin elektrik ihtiyacının %45’ini karşılamayı hedefliyor. Tamamlanan ve planlanan çatı GES projeleri de eklendiğinde, Türkiye’deki toplam GES kurulu gücünü 82 MW’a çıkarmayı ve Türkiye’deki işletmelerinin elektrik ihtiyacının %61’ini öztüketime yönelik güneş enerjisi santrallerinden karşılamayı hedefliyor. Önümüzdeki dönemde, geliştirdiği uçtan uca yenilenebilir enerji çözümleri ile bu pazarda %50’nin üzerinde pazar payı ile yer almayı amaçlayan Arçelik, Türkiye ekonomisi için katma değer yaratırken, sunduğu ürün ve hizmetlerle müşterilerine kendi ürettikleri enerjiyi tüketebilme fırsatı sunacak.

Aralık fırsatı

Türkiye pazarına mart ayında giriş yapan Çinli otomotiv devi Chery, henüz ilk yılını doldurmadan Türk tüketicisinin en fazla tercih ettiği ve ilgi gösterdiği markalar arasında yerini almayı başardı. Zengin donanım ve şık tasarımı uygun fiyat ve satın alma seçenekleriyle sunan Chery, yıl sonu kampanyasıyla da tüketicilerin yanında olmaya devam ediyor.

Aralık kampanyası kapsamında Chery, zam yapmayıp tüm modellerinde fiyatları sabit tutarken, tüketicilerin yeni bir SUV sahibi olmasını kolaylaştırıyor. Aralık ayı boyunca devam edecek olan kampanyada, tüm Chery modellerinde 100 bin TL’ye kadar araç takas desteği ve 250 bin TL’ye kadar faizsiz kredi sağlanıyor. Türkiye’de satış performansını hızla ve istikrarlı biçimde artıran Chery, SUV segmentindeki dikkat çekici başarısıyla öne çıkıyor. 3 farklı C-SUV modeliyle satışlarda üst sıralarda yer alan Chery, bu başarısını mükemmel kaliteyi uygun fiyat politikasıyla sunmasına borçlu. Yılın 11 aylık döneminde Türkiye’de 35 bin adedin üzerinde satışa ulaşan Chery, pazara yeni giren bir marka için büyük bir başarı ortaya koydu. Yüksek satış başarısına ek olarak, pazar araştırmalarında yüksek skorlar alan Chery, satışları gibi müşteri memnuniyetinin de pazarın üst sıralarında yer aldığını gösteriyor. Chery, aralık boyunca sunduğu finansal avantajlara ek olarak gerçekleştirdiği yeni yıl kampanyasıyla müşterilerine birbirinden değerli hediyeler kazandırıyor. Kampanya kapsamında 12 kişiye ücretsiz Çin seyahati, 15 kişiye de iPhone 15 kazanma fırsatı sunuluyor. Yeni bir Chery marka otomobil satın alanlar, dünyanın harikalarından biri olan görkemli Çin Seddi’ni ve modern metropol Şanghay’ın gökdelenlerini ücretsiz olarak ziyaret etme şansına sahip olacak. Ayrıca kazanan müşteriler, Chery fabrikasını ziyaret ederek otomobillerin nasıl üretildiğini görebilecek ve Chery’nin gelecekteki ürünlerini test edebilecekler.

Chery International, pazarı daha iyi anlamak ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, Eylül 2022’de, Türkiye’de %100 iştirak ile Chery Türkiye’yi kurdu. Chery Türkiye, Chery markasına ait tüm model ve yedek parçaların Türkiye’deki lojistiği, satışı ve satış sonrası hizmetlerinden sorumludur. Şirket, tüm ticari satışlardan sorumlu olmak üzere; satış, satış sonrası, bayi ağı geliştirme, iletişim ve diğer departmanlarını kurdu. Faaliyetlerini 7 bölgede toplam 34 yetkili satıcı ile sürdürüyor. Şirket, 21 Mart 2023’te TIGGO 8 PRO, TIGGO 7 PRO ve OMODA 5 olmak üzere üç SUV modelini pazara sundu. Bu üç model, işçilik açısından üst düzey mükemmellik, tasarım açısından şıklık ve en yüksek teknolojik konfigürasyona sahip olmasıyla beğeni topluyor. 7 koltuklu SUV TIGGO 8 PRO, ihtişamı, lüks hissi ve güçlü duruşuyla başarılı iş adamları için en iyi seçim olarak öne çıkıyor ve 4 ay üst üste D-SUV pazarında ilk sırada yer alıyor. TIGGO 7 PRO, konfor ve eğlence açısından aile SUV’ları arasındaki ilk tercih oluyor. OMODA 5 ise; fütüristik, şık ve dinamik tarzıyla genç veya kendini genç hisseden kullanıcılara hitap ediyor.

http://www.milesanddrives.com okurları için bilgi notu:

Kantar ve Google, ortaklaşa, 2023 Çin Küresel Marka Oluşturucuları İlk 50 listesini açıkladı. Chery, otomobil alanında “Çin’in En İyi Küresel Marka Oluşturucusu” seçilerek genel listede 14. sırada yer aldı ve markanın gücü önemli bir büyüme kaydetti. Chery, kuruluşundan bu yana bir küreselleşme stratejisi uyguladı ve uluslararası rekabet gücüne ve nüfuza sahip bir otomobil markası oluşturma kurumsal vizyonuyla her zaman teknoloji odaklı gelişime bağlı kaldı. Sürekli teknolojik yenilik yaklaşımıyla hareket eden Chery, küresel pazarlara komple araç, CKD parçaları, motor, üretim teknolojisi ve ekipman ihraç eden ilk Çinli binek otomobil şirketi oldu. Chery, ürün stratejisi, yerelleştirme stratejisi ve yetenek stratejisinin uygulanması yoluyla yerel ve uluslararası pazarları geliştirmeye, küreselleşmeyi sürekli derinleştirmeye ve çevre dostu, teknoloji, aile ve arkadaşlık ilkelerine odaklanıyor. 26 yıllık geliştirme sürecinin ardından Chery’nin satış ve servis ağı, 80’in üzerinde ülke ve bölgeyi kapsarken, dünya genelinde 12 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşılmış durumda. Ayrıca Chery, sürekli çabalarla topluma katkıda bulunarak ve küresel tüketicilere daha iyi ürün ve hizmetler sunarak küresel pazarlarda çevre dostu kalkınma, çevre koruma, sosyal refah, personel eğitimi ve diğer alanları kapsayan çeşitli sosyal katkı faaliyetleri yürütüyor.

Yeni adım

Gayrimenkul, perakende ve enerji sektörlerindeki 30 yıla aşkın deneyimiyle 134 prestijli projeye imza atan Sur Yapı’nın iştiraki Sur Tatil Evleri GYO sermaye piyasalarına adım atıyor. Sur Tatil Evleri GYO’nun 2,2 milyar TL büyüklüğündeki halka arzında Ziraat Yatırım Menkul Değerler A.Ş. lider, İntergral Yatırım Menkul Değerler A.Ş. eş lider olarak görev alacak. Hisse başına fiyatın 49.18 TL olarak belirlendiği ve 45 milyon adet hissenin satışa sunulacağı halka arzın 22,5 milyon nominal TL tutarındaki kısmı sermaye artırımı, 22,5 milyon nominal TL tutarındaki kısmı ise ortak satışı yolu ile gerçekleştirilecek. Sur Tatil Evleri GYO’nun halka açıklık oranı %26,87 olarak öngörülüyor.

Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Z. Altan Elmas, Sur Tatil Evleri GYO’nun diğer GYO’lardan farklılaşan portföyü olduğunu belirterek, “Sur Tatil Evleri GYO’nun haziran 2023 tarihli değerleme raporuna göre 9.858.488.000 TL değerindeki Sur Yapı Tatil Evleri Antalya Projesi geniş kitlelere hitap eden yenilikçi iş modeliyle hem tatil yönü olan hem de gayrimenkul yönü olan bir yatırım aracı. Paylaşım ekonomisi esasıyla hayata geçirildiği için yatırımcısına ömür boyu Türkiye’nin gözde ili Antalya’da hesaplı tatil imkânı sunarken, kullanılmadığı dönemlerde kiraya verilebildiği için tatilden para kazanmanın yolunu açıyor’’ diye konuştu.

Gayrimenkul, perakende, AVM ve enerji sektörlerinde 30 yılı aşkın bir tecrübeye sahip olan Sur Yapı, bugüne kadar 134 prestijli projeye imza attı. Şirket, konut projelerinin yanı sıra ofislerden eğitim binalarına, sağlık ve endüstri tesislerinden altyapı projelerine, lojistik merkezlerinden hastane ve camiye kadar geniş bir alanda 6 milyon metrekarenin üzerinde iş tamamladı.

Yasal Uyarı:

Halka arz fiyatının belirlenmesinde SPK’nın ya da Borsa’nın herhangi bir takdir yetkisi ya da onayı bulunmamaktadır. Şirket ve halka arz ile ilgili bilgileri içeren İzahname ve Satış Duyurusu KAP’ın (www.kap.org.tr), Sur Tatil Evleri Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’nin (www.surtatilevlerigyo.com.tr) ve Ziraat Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin (www.ziraatyatirim.com.tr) internet sitelerinde yayımlanacaktır. Yatırımcıların, yatırım kararlarını belirtilen adreslerde yayımlanacak onaylı İzahname ile Satış Duyurusu’nun incelenmesi suretiyle vermeleri gerekmektedir.

Japon incisi bir içim su

Toyota, 2023 Kenshiki Forum’da en yeni elektrikli konseptlerini, teknolojilerini ve yeniliklerini paylaştı. Japonca’da “iç yüzünü anlamak” şeklinde ifade edilen Kenshiki beşinci kez düzenlendi ve Toyota yenilikçi vizyonunu aktarmaya devam etti. Toyota, 2024 yılında üretim versiyonu tanıtılacak Urban SUV konseptinin dünya prömiyerini gerçekleştirdi. Aynı zamanda 2025 yılında yollara çıkacak Sport Crossover ile birlikte Toyota FT-3e ve Toyota FT-Se konseptlerinin Avrupa prömiyerini yaptı. Toyota Professional ürün ailesinden yeni PROACE, PROACE CITY ve PROACE MAX modelleri de gösterildi. Ayrıca Hilux ürün gamı da, Kenshiki Forum’da gösterilen yeni Hilux Hybrid 48V ile daha da genişletildi. En güncel elektrifikasyon hedeflerini açıklayan Toyota’nın, Avrupa’da mevcut durumda hibritler dahil elektrik motorlu araçların satış oranı yüzde 71 oldu ve 2024’te yeni elektrikli araçların adetlerinin de artmasıyla bu rakamın yüzde 75’e çıkması bekleniyor.

Toyota, 2026 yılına kadar Toyota binek otomobillerden hafif ticari araçlara kadar yaklaşık 15 farklı sıfır emisyonlu araç sunacak. Bu araçlardan 6 adedi ise, özel olarak geliştirilen elektrikli araç platformu üzerine yapılacak. Bununla birlikte bu dönemde Toyota’nın Avrupa’da yıllık satış oranının yüzde 20’sinin tam elektrikli olması, yıllık 250 binden fazla tam elektrikli satışının gerçekleşmesi bekleniyor. Toyota’nın ‘Herkes için Mobilite’ stratejisi ve 2040 yılına kadar Avrupa’da ve 2050 yılına kadar küresel ölçekte tam karbon nötrlüğü sağlama taahhüdü, şirketin yeni ürün geliştirme yaklaşımına rehberlik ediyor. Toyota, Kenshiki Forum’da markayı Avrupa’da sıfır emisyona götürecek gelecek ürünler ve teknolojiler hakkında birçok önemli detay açıkladı. 2026 yılına kadar özel olarak elektrikli araçlar için yapılmış platforma sahip 6 tam elektrikli modeli sunma hedefinin yanı sıra birçok yeni teknoloji gösterildi. Yeni tanıtımı yapılan Urban SUV ve Sport Crossover konseptleri, geçen yıl tanıtımı yapılan Compact SUV konsepti ve bZ4X markanın 6 tam elektrikli modelinden 4’ünü oluşturuyor. Ayrıca 2026’dan sonraki araçlarda sunulacak yeni nesil batarya teknolojilerinin geliştirilmesi konusunda da açıklamalar yapıldı. Toyota, global olarak dünyanın farklı ülke ve bölgelerindeki müşteri ihtiyaçlarına, pazar koşullarına ve yerel altyapıya uygun olarak farklı güç üniteleriyle karbon nötre giden yolda çok yollu bir yaklaşım sunmaya devam ediyor. Bu yaklaşım hibrit, plug-in hibrit, tam elektrikli ve hidrojen yakıt hücreli araçları kapsıyor. Bununla birlikte Toyota’nın 2026 sonrası için geliştirmekte olduğu yeni nesil teknolojiler, araçların geliştirilme, üretilme ve kullanılma şeklini değiştirecek. “Herkes İçin Mobilite” hedefiyle sıfır emisyonlu mobilitenin erişilebilir olmasını sağlanacak.

Karbon nötr olmaya 360 derecelik bir yaklaşım getiren Toyota, 2030’da tüm üretim tesislerini tamamını karbon nötr yapacak. Açıklanan elektrifikasyon hedefleri kapsamında Toyota, 2035’te Avrupa Birliği, İngiltere ve EFTA ülkelerinde sadece sıfır emisyonlu araç satışı gerçekleştirecek. Bununla birlikte lojistik sürecinde de emisyonları sıfırlamayı hedefleyen Toyota, Avrupa’da Belçika ve çevre ülkelerde hidrojen yakıt hücreli araçlarla lojistiğini gerçekleştirmeye başladı. 2040’ta ise satın alınan ürünler ve hizmetler dahil olmak üzere lojistik operasyonlarının tamamının karbon nötr olması planlanıyor. 2026’dan itibaren sunulacak yeni nesil bataryalarla elektrifikasyona öncülük eden Toyota mevcut bZ4X’e kıyasla iki kat daha fazla sürüş menzili ve %20 daha düşük maliyet sunması hedeflenen performans versiyonu bir batarya tanıtacak. Marka, aynı zamanda elektriklilerin yaygınlaşmasını amaçlayan düşük maliyetli bir bataryayı da kullanmaya başlayacak. Yeni bir şekle, iki kutuplu yapıya sahip olacak ve ana malzeme olarak daha düşük maliyetli lityum demir fosfat (LFP) kullanacak. Bunun bZ4X’e kıyasla menzili yüzde 20 artırması ve maliyeti yüzde 40 azaltması hedefleniyor. Üçüncü yeni nesil batarya ise, bipolar teknolojiler ve yüksek nikel katot kullanarak yüksek performansa odaklanacak. Bu teknolojide de düşük maliyetler ve daha uzun bir sürüş menzili bekleniyor. Toyota, katı hal bataryaların 2027-2028 yıllarında ticarileştirmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda en başından itibaren yüzde 10’dan yüzde 80 kapasiteyi sadece 10 dakikalık bir şarj süresiyle elde etmeyi hedefleniyor.

Toyota, Kenshiki’de Avrupa için gelecek elektrikli araç stratejisinin bir parçası olarak yeni Urban SUV Konsepti’ni tanıttı. 2024 yılında tanıtılması planlanan yeni elektrikli aracın üretim versiyonundan ipuçları veren Urban SUV, cesur tasarımı ve yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Urban SUV, Toyota’nın Avrupa’da 2026’ya kadar elektrikli araçlara özel olarak geliştirilen mimariye sahip 6 tam elektrikli ürün gamının en kompakt ve en ulaşılabilir modeli olacak. Bu araç, Avrupa’daki en büyük elektrikli araç pazarlardan biri olacağı tahmin edilen B-SUV segmentinde konumlandırılacak. Toyota Urban SUV Konsepti, kaslı gövdesi ve yüksek sürüş pozisyonuyla özgün bir SUV tarzına sahip. Gerektiğinde yolcu veya yük alanına öncelik vermek için kolayca uyarlanabilen esnek bir iç mekan ile kullanım alanı en üst düzeye çıkarıldı. Bu araç, dört tekerlekten çekiş ve önden çekişli olarak tercih edilebilecek. Toyota Urban SUV’un üretim versiyonu, müşterilerin ihtiyaçlarına göre iki farklı batarya boyutuyla sunulacak. Urban SUV, 4,300 mm uzunluğa, 1,820 mm genişliğe ve 1,620 mm yüksekliğe sahip. Toyota üretim modeliyle ilgili daha fazla detayı 2024 yılı içerisinde duyuracak. Bu yeni elektrikli modelin de katkısıyla Toyota Avrupa’da 2035’te sadece elektrikli araçlar sunacak ve 2040’ta tamamen karbon nötr olacak. Toyota’nın Kenshiki’de sergilediği araçlardan biri olan Sport Crossover Konsepti, 2025’te üretilerek ürün gamına katılacak. Markanın elektrikli araç ürün gamı içerisinde bir tasarım ikonu haline gelecek olan konsept, şık aerodinamik silueti ve ayırt edici çizgileriyle dikkat çekiyor. İlk kez elektrikli otomobil kullanacak müşteriler için SUV’lara göre çekici bir alternatif olarak öne çıkan Sport Crossover, geniş bir yaşam alanı ve bagaj hacmiyle birlikte yüksek konfor sunuyor. Toyota, Brüksel’deki Kenshiki Forum’da FT-3e SUV konseptini Avrupa’da ilk kez tanıtarak yeni nesil elektrikli araçlar sunacağı tasarım ve teknolojileri ortaya koydu. FT-3e, performans odaklı spor otomobiller ve lüks sedanlar dahil olmak üzere çok yönlü yeni nesil elektrikli araç mimarisi üzerine yapıldı. Bu yeni nesil elektrikli araç daha fazla verimlilik ve menzil için mümkün olan en düşük ağırlığı ve optimize edilmiş aerodinamiği elde etmek üzere tasarlandı. FT-3e, karbon-nötr bir mobilite sağlamanın ötesine geçerek toplumla bağlantı kuran, aracın kendisine veya çevresine veri/enerji aktarımı için bir ortam görevi gören çok çeşitli teknolojileri içeren bir konsept olarak öne çıkıyor. Akıcı tasarımı estetikle bir araya getiren FT-3e’de, kapının üzerine konumlandırılan dijital ekranlar, kullanıcılara aracın dışından bataryanın şarj durumu, iç sıcaklık ve hava kalitesi gibi bilgileri yansıtıyor. FT-3e konsepti 4,860 mm uzunluk, 1,955 mm genişlik ve 1,595 mm yükseklikle tasarlandı. Toyota, Kenshiki Forum’da elektrikli FT-Se spor otomobil vizyonunu gösterdi. Motorsporlarında farklı şampiyonalarda daha iyi otomobiller geliştirmek üzere yarışan TOYOTA GAZOO Racing’in uzmanlığıyla geliştirilen FT-Se konsepti, sıfır emisyonlu yüksek performanslı spor otomobillerin geleceğini temsil ediyor. Sürücü ve araç arasındaki ilişkinin evrimleşmiş halini yansıtan FT-Se, ismini Geleceğin Elektrikli Toyota Spor Otomobillerini temsilen ‘Future Toyota Sports electric’ kısaltmasından alıyor. İki koltuklu spor otomobil, etkileyici karakteristiği yeni nesil batarya teknolojisiyle bir araya getiriyor. 4,380 mm uzunluğa sahip akıcı bir silüete sahip FT-Se spor otomobil konsepti, aerodinamik hatları, kendine has tasarım detayları ve arka spoyleriyle göze çarpıyor. 1,220 mm yükseklikle klasik spor otomobillere gibi kompakt ölçülerle tasarlanan konsept, 1,895 mm’lik genişliğiyle agresif bir görünüme sahip.

FT-Se konseptinin yeni nesil kabini de, alçağa konumlandırılmış gösterge paneliyle daha iyi bir görüş sağlarken sezgisel kontrollerle daha etkileyici bir sürüş deneyimi getiriyor. Tamamen heyecan verici bir sürüş için tasarlanan FT-Se konseptinde yer alan yeni nesil bataryalar ise, yüksek enerji yoğunluğu ve alçak ağırlık merkezi sayesinde performansın sınırlarının zorlanmasına katkı sağlıyor. FT-Se, yüksek performanslı bir elektrikli araç olarak yüksek yol tutuş, viraj alma kabiliyeti ve frenleme yetenekleriyle öne çıkıyor. FT-Se’nin sürekli olarak gelişen yazılım güncellemeleri ise sürücünün yaşam tarzına uyum sağlarken, Toyota aynı zamanda geleceğin mobilitesinin fiziksel ulaşım aracı olmanın ötesine geçerek aracın bir yaşam tarzı partneri olacağına inanıyor. Toyota, Kenshiki Forum’da yenilenen Toyota Professional ürün gamını da gösterdi. Toyota Professional’ın genişletilmiş ve yenilenmiş ürün yelpazesi, verimli performansı, sağlamlığı ve yüksek yük taşıma kapasitesini şık tasarımlarla bir araya getiriyor. Toyota’nın giderek güçlenen hafif ticari araçları ve hizmet kalitesi, Avrupa’da da segmentinde daha iddialı bir konum elde etmesini sağlıyor. 2022 yılında Avrupa’da 119 bin adetlik hafif ticari araç satışı gerçekleştiren Toyota, şu ana kadar 140 bin adedin üzerinde satış ile şimdiden yeni bir rekora imza atmayı başardı. Hafif ticari segmentinde büyümeyi planlayan Toyota, 2025 yılında 180 bin adedi aşarak yüzde 7 pazar payı ile ilk 6 markadan biri olmayı hedefliyor. Bunun birlikte Türkiye de, Toyota’nın hafif ticari araçlarında önemli bir yere sahip oldu. İlk 10 ayda Türkiye’de 9 bin 612 adet Toyota hafif ticari araç satışı gerçekleşti ve bu adetlerle Toyota Türkiye, Avrupa Toyota Professional satışları içerisinde ilk 5’te yer aldı. Tamamen yeni bir ön tasarımla dikkat çeken PROACE ve PROACE CITY, daha dikkat çekici hale getirildi. Ön farların arasında bir panjura yer verilmemesiyle sofistike ve ayırt edici bir görünüm yaratılırken, trapez şeklindeki alt ön panjur, Toyota’nın ürün gamındaki diğer modellerle benzerlikler taşıyor. LED farların yanı sıra yeni jant seçenekleri de, PROACE ürün ailesinin şıklığını artırıyor. Yeni görünüm, kabinde de devam ettiriliyor. Yeni dijital gösterge panelleri ve 10 inç dokunmatik ekran, yeni deri direksiyon konforu ve görünümü daha ileriye taşıyor. Yeni PROACE aynı zamanda tam elektrikli olarak da sunulacak. 75 kWh bataryaya sahip araç tek şarjla 350 km’ye varan pratik bir menzile sahip. Her ikisi de 136 HP (100 kW) güce sahip elektrikli PROACE aynı zamanda 50 kWh daha küçük bir batarya ile de tercih edilebilecek.

Toyota, Brüksel’de tamamen yeni Toyota PROACE MAX de tanıttı. Yüksek yük taşıma kabiliyeti ve sınıfının lideri kapasitesini verimli sürüş ve dikkat çekici bir tasarımla birleştiriyor. Toyota’nın Avrupa’daki ilk büyük boyutlu ticari aracı olan PROACE MAX, kapsamlı Toyota Professional ticari araç ürün portföyünün bir parçası olarak güncellenen PROACE ve PROACE CITY ile birlikte geniş PROACE araç ailesine katılıyor. Elektrikli ve dizel motor seçenekleriyle tanıtılan PROACE MAX, aynı zamanda altı farklı ölçü ve iki farklı aks aralığı ölçüsüyle tercih edilebilecek. Böylece her müşteri için en ideal çözümü sunacak. Yüksek performanslı elektrikli PROACE MAX, 270 HP (200 kW) ve 410 Nm tork değerleriyle en zorlu işlerin bile üstesinden gelebiliyor. Tam elektrikli PROACE MAX, 420 km’ye varan sürüş menzili ile pratik günlük operasyonlar için ideal mesafeyi sunuyor. Yüksek performanslı 110 kWh batarya daha fazla enerjiye ihtiyaç duyduğunda, uzun yolculuklarda arıza süresini en aza indirmek için 150 kW’a kadar çıkabilen hızlı şarj sistemi ile 55 dakika gibi kısa bir sürede yüzde 80 oranında şarj edilebiliyor. Toyota PROACE MAX elektrikli modelin yanı sıra verimli ve düşük emisyonlu 120-180 HP arasında güçlere sahip seçeneğiyle de tercih edilebilecek. Hem elektrikli hem de dizel versiyonlar, büyük boyutlu ticari van sektöründeki satışların büyük çoğunluğunu karşılayacak şekilde önden çekişli olarak sunulacak. Konforlu bir yaşam alanına sahip olacak şekilde tasarlanan Toyota PROACE MAX, 7 inç renkli dijital gösterge ekranının yanı sıra yüksek çözünürlüklü 10 inç dokunmatik ekrana sahip. Pratik bir merkezi bardaklık, kullanışlı ön panel saklama alanları, şık krom süslemeler de kabinde dikkat çekiyor.

70 yılı aşkın bir süredir güç ve dayanıklılığın simgesi haline gelen Land Cruiser Prado da, Kenshiki’de sergilenen yenilikler arasındaydı. Yeni model, efsanevi Land Cruiser DNA’sını yeni teknolojilerle birleştirerek günlük kullanımlarla birlikte şehir içi ve arazi sürüşlerinde çok daha yüksek performans getiriyor. Toyota, Yeni Land Cruiser Prado modelini 2024 yılının ikinci yarısında Türkiye’de satışa sunacak. Bununla birlikte 2025 yılında ise Hybrid 48V teknolojisine sahip versiyon da kullanıcılarla buluşturulacak. İlk etapta 2.8 litre turbo dizel motorla sunulacak olan Yeni Land Cruiser Prado, 204 HP güce sahip ve sekiz ileri Direct Shift otomatik şanzımanla eşleştirildi. Dış tasarımında klasik Land Cruiser siluetine sahip olan yeni model, güçlü yatay çizgileriyle dikkat çekiyor. Land Cruiser Prado, 4,920 mm uzunluğa, 1,980 mm genişliğe ve 1,870 mm yüksekliğe sahip.

http://www.milesanddrives.com okurları için bilgi notu:

Toyota, 2023 Kenshiki Forum’da elektrifikasyon dünyasına adım atan efsanevi pick-up modelinin Hilux Hybrid 48V versiyonunun örtüsünü kaldırdı. 48V hibrit sistemiyle donatılan Hilux Hybrid 48V, şehir içi ve arazi koşullarında daha fazla verimlilik, daha iyi sürüş performansı ve daha fazla konfor sunuyor. 1968 yılında tanıtılmasından bu yana kalite, dayanıklılık ve güvenilirlik konusunda anında ün kazanarak bir otomotiv efsanesine dönüşen Hilux, her neslinde bu iddiasın ileriye taşımayı başarıyor. Toyota, Hilux modeline hibrit 48V sistemini ekleyerek karbon nötr hedefine yönelik kapsayıcı ve çok teknolojili yaklaşımını güçlendiriyor. Hilux’un kendine has görünümüyle ve sadece Çift Kabin versiyonda sunulan Hilux Hybrid 48V, kaslı hatları, dikkat çekici üç boyutlu ön panjuru ve cesur tarza sahip ön tamponuyla aracın güçlü duruşunun altını çiziyor. Bununla birlikte dünyanın en zorlu koşullarına meydan okuyabilecek tarzıyla birlikte kabinde konforlu ve geniş bir yaşam alanı sunuyor. Toyota Hilux’ın 2.8 litrelik dizel motoru, hibrit 48V sisteminin eklenmesiyle daha da verimli hale geldi. Hilux’un hibrit 48V sisteminde motor, bir kayış sistemi kullanarak kompakt motor jeneratörünü çalıştırıyor ve arka koltukların altına konumlandırılan yeni 48V lityum bataryayı şarj ediyor. 48V batarya, aynı zamanda yeni bir DC/DC dönüştürücü aracılığıyla aracın 12V sistemini de besliyor. Toyota’nın tam hibrit elektrikli sistemlerinde olduğu gibi, yeni batarya yavaşlama sırasında şarj ediliyor ve frenleme enerjisini verimli bir şekilde kullanıyor. Bu sistem ek frenleme performansı da sağlıyor. Batarya şarj edildikten sonra 16 HP kadar güç ve 65 Nm torku motor jeneratörü üzerinden motora göndererek hızlanmayı, gücü ve verimliliği artırıyor. Motor jeneratörü ile birleşen güçlü 2.8 litrelik dizel motor, 204 HP güç ve 500 Nm tork üretiyor. Yeni Hilux Hybrid 48V, yolda veya zorlu arazilerde daha yumuşak bir sürüş ile duyarlı hızlanma, gelişmiş frenleme performansı ve daha yüksek yakıt verimliliğini bir araya getiriyor. Şehir içerisinde ise hibrit 48V sisteminin sağladığı güç, daha iyi gaz tepkisi ve doğrusal hızlanma sağlarken, rejeneratif frenleme daha etkili ve doğal bir yavaşlama hissi yaratarak daha yüksek konfor getiriyor. Toyota, farklı teknolojilerle ülke ve bölgelerin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak çözümleri geliştirmeye devam ediyor. Otomotiv dışında farklı alanlarda da kullanım imkanı sağlayan ve sıfır emisyona giden yolda büyük önem taşıyan hidrojen yakıt hücresi teknolojisi konusunda da çalışmalarını sürdürüyor. Son olarak efsanevi Hilux modeline hidrojen yakıt hücresini adapte eden Toyota, 2023 Kenshiki Forum’da Hilux Yakıt Hücreli Prototip modelini de sergiledi.

Hidrojen yakıt hücreli binek araçlar ve ticari araçlar üzerinde geliştirmeler yapmaya devam eden Toyota, 2026 yılında üçüncü nesil yakıt hücresi sistemini tanıtmaya hazırlanıyor. Hidrojen yakıt hücresi teknolojisinin ticarileştirilmesi ve yaygınlaşması anlamında dönüm noktası olacak. Yıllık 100 bin adetlik üretim hedefiyle birlikte bu teknolojiyle menzil yüzde 20 artacak ve maliyetleri yüzde 37 civarında düşecek. Bununla birlikte yapılacak iş birlikleriyle birlikte 2030’da yıllık üretim 200 bin adede çıkacak ve maliyetlerin yüzde 50 düşmesi planlanıyor. Toyota hidrojen altyapısının geliştirilmesini desteklemek adına ağır hizmet taşımacılığına da odaklandı. Bu kapsamda yapılan son çalışmalardan biri Paris 2024 Yaz Olimpiyatları misafir programında GCK firması, Toyota’nın yakıt hücresi sistemlerini kullanarak otobüslerini sıfır emisyonlu hidrojenli hale dönüştürecek. Bununla birlikte dünya çapında üretim yapacak ‘Hidrojen Fabrikası’ kuruldu. Avrupa Hidrojen Fabrikası, geliştirme, montaj, satış ve pazarlamayı bir araya getirecek ve 2040 yılına kadar karbon nötrlüğü desteklemek amacıyla Global Hidrojen Fabrikası ile güçlü bir bağ kuracak.

Herkese eşit hareket özgürlüğü sunma hedefiyle bir mobilite şirketine dönüşen Toyota, Paris 2024’te kapsayıcı ve sürdürülebilir mobilitenin en yenilikçi halini sergileyecek. 2023 Kenshiki Forum’da olimpiyatlarda yer vereceği mobilite çözümlerini paylaşan Toyota, Paris’te “Herkes İçin Mobilite” kapsamında birçok sıfır emisyonlu ve düşük emisyonlu ürün kullanacak. 2 bin 650 adedin üzerinde tam hibrit, plug-in hibrit, tam elektrikli ve hidrojen yakıt hücreli aracı kullanacak olan Toyota, Paris 2024’ün önceki oyunlara göre yüzde 50 oranında karbon emisyonlarının azaltılmasına büyük katkı sağlayacak. Toyota’nın Paris’te kullanacağı araçları arasında tam elektrikli Toyota bZ4X, Proace and Proace Verso ile plug-in hibrit RAV4, tam hibrit Toyota Corolla TS, Yaris Cross, ve Highlander ile hidrojen yakıt hücreli Toyota Mirai de yer alacak. Toyota binek araç filosunun yanında Paris’te 700’ün üzerinde bireysel mobilite çözümü de sunacak. 250 adet koltuklu C + walkS ve ayakta kullanılan C + walkT ile birlikte tekerlekli sandalye e-çekicileri, 250 APM ve 150 tekerlekli sandalye erişimine uygun Toyota Proace gibi mobilite ürünü yer alacak.

Global itibar

Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları tarihindeki ilk yurt dışı tahvil ihracı için Londra’da yürüttüğü yatırımcı görüşmelerini tamamladı. Beş yıl vadeli olarak 400 milyon dolar tutarında ihraç edilmesi planlanan tahvile başta Amerika, Avrupa ve Asya’da yerleşik olmak üzere dünya çapında 100’ün üstünde yurt dışı kurumsal yatırımcıdan 1,5 milyar dolar talep geldi.

Konuyla ilgili açıklama yapan TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve Finans Grup Başkanı Burcu Geriş, şu bilgileri paylaştı:  “Planlanan 400 milyon dolarlık tahvil ihracımıza yüzde 8,5 gibi günümüz piyasa şartlarında olumlu bir faiz oranıyla yaklaşık dört kat talep aldık. Yurtdışı kurumsal yatırımcıların şirketimize ve ülkemize güvenini gösteren bu gelişmeden dolayı mutluluk duyuyoruz. Kur takası işlemleri sonucunda tahvilin dolar cinsinden yüzde 8,5 olan faizinin avro cinsinden yüzde 6,87 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu kaynağı karlılığımızı artırmak ve ortalama işletme süremizi uzatmak için Antalya, Almatı ve Ankara başta olmak üzere sürdürdüğümüz yaklaşık 1,2 milyar dolarlık yatırım programımız içinde kullanmayı planlıyoruz. Yeni yatırımların Almatı’da 2024’te, Antalya’da da 2025’te devreye girmesiyle önemli bir eşiği atlayacağız.”

Şirketin tahvil ihracına ilişkin kredi derecelendirme notu S&P tarafından B+, Fitch tarafından da BB olarak belirlenmişti. Tahvil satışının SPK onayının ardından 7 Aralık’ta gerçekleşmesi ve akabinde tahvilin İrlanda borsası Euronext’te işlem görmeye başlaması planlanıyor.

http://www.milesanddrives.com okurları için bilgi notu:

Dünyanın önde gelen havalimanı işletmecileri arasında yer alan TAV Havalimanları, Türkiye’de Antalya, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Milas Bodrum ve Gazipaşa Alanya havalimanlarını işletiyor. TAV yurtdışında ise Kazakistan’ın Almatı, Gürcistan’ın Tiflis ve Batum, Tunus’un Monastır ve Enfidha-Hammamet, Makedonya’nın Üsküp ile Ohrid, Suudi Arabistan’ın Medine ve Hırvatistan’ın Zagreb Havalimanı’nda faaliyet gösteriyor. Holding, gümrüksüz satış, yiyecek-içecek hizmetleri, yer hizmetleri, bilişim, güvenlik ve işletme hizmetleri gibi havalimanı operasyonunun diğer alanlarında da faaliyet gösteriyor. Bu çerçevede TAV Havalimanları, Letonya’nın Riga Havalimanı’nda da duty free, yiyecek içecek ve diğer ticari alanların işletmesini gerçekleştiriyor. Şirket 2022 yılında iştirakleriyle birlikte 78 milyon yolcuya hizmet sundu.

İz bırakan sergi

Türkiye’nin lider gazbeton üreticisi Türk Ytong, özgün bir proje ile bir ilke daha imza atıyor. Kuruluşunun 60. yılında, herkesçe tanınıp sevilen sarı renkli ikonik ürün ambalajlarını başarılı genç sanatçıların dokunuşlarıyla birer sanat eserine dönüştüren Türk Ytong, nitelikli yaşam alanlarından aldığı ilhamla sanatı tüm şehirlere yayıyor. Türkiye’nin en büyük açık hava sergisi olacak “Sarının İzi”, yaratıcılığı şehir yaşamıyla birleştirerek Türk Ytong’un 60. yılını kent, mimarlık ve sanat ekseninde kutluyor.

Sanat eserlerinin basılı olduğu 120 bin adet Ytong ambalajı Kasım ayı ile birlikte İstanbul başta olmak üzere Antalya, Kocaeli, Çanakkale, Yalova, Sakarya, Tekirdağ’dan başlayarak şehirlere yayıldı. Bir ay içinde yüzlerce şantiyeye ve satış noktasına ulaşan eserlerin, önümüzdeki yıl içinde bir milyon adede erişip Türkiye’ye dağılması hedefleniyor. Ürünlerin taşındığı araçlar, satış noktaları ve şantiyeler de düşünüldüğünde Türkiye’nin her noktasına yayılacak Sarının İzi alanında bir ilk olma özelliğini de taşıyor. Sanatçılar Burak Beceren, Meltem Şahin ve Piknik Works’ün eserlerinin yer aldığı sarı Ytong ambalajları bulundukları her yeri sanatın estetiğini, yaratıcılığını şehir yaşamıyla birleştirerek renklendiriyor. İçinde birçok kültür ve sanat etkinliğini barındıran Sarının İzi projesi dört aşamadan oluşuyor. Hazırlık aşaması bir yıldan fazla süren ve farklı disiplinlerden 20 kişilik ekibin desteğiyle ilerleyen projenin kreatif kurgusu tasarım ve sanat platformu Mercado tarafından yönetiliyor.

İllüstratör Burak Beceren, sanatçı Meltem Şahin ve çok yönlü tasarım stüdyosu Piknik Works’ün çalışmalarının ikonik Ytong ambalajlarının üzerine basılmasıyla başlayan proje 02 Aralık’tan itibaren Bomontiada’da mekânsal bir sergi deneyimine dönüşerek ziyaretçilerle buluşacak.  02 -10 Aralık tarihleri arasında sanatçıların eserlerinin birbiriyle, malzemeyle ve izleyiciyle diyaloğa gireceği bu alan, Ytong’un mekân yaratmak konusunda esas aldığı değerlere referans veriyor. Yaşayan bir mekan olarak kurgulanan bu deneyim alanı, sergiye paralel çeşitli konuşma ve atölye çalışmalarına da ev sahipliği yapacak.

Çizimlerinde tekrar eden sekanslarla dayanıklı ve güvenli bir görsel ritim yaratan Burak Beceren; insana ve doğaya özgü verileri duygular üzerinden yorumlayarak çevre dostu ve sıcak başlıklarını ele alan Meltem Şahin; hafif ve uyumlu bir anlatının peşinde mekân ve çizim arasında eğlenceli bir evren yaratan Piknik Works, bu çalışmada bir mekânın anlam biriktiren alanlara dönüşümünü yorumluyor. Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar yaptığı konuşmada şunları söyledi: “60 yıl boyunca Türk yapı sektörüne sunduğumuz çok yönlü katkılar, üstün kalitede malzeme ve hizmetler, vazgeçmediğimiz değerler bizi dünya liderliği seviyesine getirdi. Övünçle belirtmeliyim ki bugün sektörünün en güçlü firması olan Türk Ytong, dünyanın en büyük üreticisi konumundadır. Ulaştığımız üretim gücü ve potansiyelimiz ile gurur duyuyoruz. Geldiğimiz noktada Türkiye’de yenilikçi ve çağdaş yapılaşmanın öncüsü olarak kabul görüyoruz. Cumhuriyetimizin 100. Yılının 60’ında çağdaşlaşma yolunda atılan adımların, yükselen yapıların içinde yer alıyoruz, tercih ediliyoruz. Türkiye’ye bıraktığımız izleri, sahip olduğumuz yaratıcı, yenilikçi ruhtan aldığımız ilhamı sanatla anlatmak, kutlamak için buradayız. 60. Yılımızda sektörümüzde bir ilke imza atıyoruz ve “Sarının İzi” ile Türkiye’de ürünlerimizin ulaştığı her noktada sanatı ve Ytong’un değerlerini sergiliyoruz. Şehirlere, yapılara görsel bir iz bırakmanın ötesinde sanatı bu noktalara taşıyarak benzersiz bir projeye imza atıyoruz. Genç, başarılı, yetenekli sanatçı dostlarımızla birlikte bu yaratıcı projeye imza atmaktan, sanattan aldığımız gücü ve güzelliği şehirlere yaymaktan ve sizlerle birlikte 60. Yılımızı kutlamaktan dolayı çok mutluyuz.”

Fethi Hinginar Türk Ytong olarak her zaman mimarlık ortamına ve eğitime destek verdiklerini, eğitimi kendileri için bir sosyal sorumluluk alanı olarak gördüklerini paylaşarak özel bir burs programını da hayata geçirmeye karar verdiklerini açıkladı. 06 Şubat’ta yaşanan depremin herkesin üzerinde derin bir etki bıraktığını paylaşan Hinginar, depremin yaşandığı günden itibaren kurum ve kurum çalışanları olarak bölgeye olan desteklerine devam ettiklerini söyledi. Türk Ytong olarak depremden etkilenen 60 mimarlık öğrencisine 4 yıl boyunca eğitim bursu vereceklerini paylaştı.

Türk Ytong Genel Müdürü Tolga Öztoprak ise Ytong’un Türkiye’de çok güçlü bir marka algısına sahip olduğunu paylaştı. Sarı renk ile özdeşleşen Ytong markasının yaratıcı sanat eserleriyle şehrin her noktasında yer almasını ve kent kültürüne değer katmasını ancak lider bir markanın yapabileceğinin altını çizdi. Tolga Öztoprak şunları vurguladı “60. yılımızı yaratıcı ve cesur bir çalışmayla kutlamak istedik. Bir yılı aşkın bir sürede farklı disiplinlerden 20 kişilik bir ekip ile çalıştık. Cumhuriyetimizin 100. yılına denk gelmesini de göz önüne alarak bir yılı aşan özenli ve titiz bir çalışmanın sonucunda “Sarının İzi” projesini hayata geçirdik. Sadece büyük şehirleri değil Türkiye’de ulaşabileceğimiz her yeri hedefledik. Bir yıl içinde bir milyon adet ambalajlı ürün ile Türkiye’nin en büyük açık hava sergisine imza atacağız. Bomontiada’da 10 gün boyunca tüm sanatseverlere açık bir sergi düzenliyoruz. Sergi kapsamında üç ayrı konuşma başlığı altında alanında uzman isimlerle panel düzenleyerek sanatseverlere, akademisyenlere, öğrencilere, sektör profesyonellerine ulaşacağız. Tüm bu süreçleri “Sarının İzi” isimli bir kitap haline getireceğiz” dedi.

Profesyonellerin tercihi

PEUGEOT’nun yenilediği E-TRAVELLER, profesyonel yolcu taşımacılığına yönelik, her biri üst düzey konfor seviyesi sunan, versiyona bağlı olarak 5 ile 9 arasında değişen koltuk seçenekleriyle üretiliyor. VIP donanım seviyesi, lüks iç mekân ambiyansı, üç bölgeli klima, karartılmış cam tavan gibi donanımları ile birbirine bakan 4 bağımsız koltuk düzeniyle salon konfigürasyonu sunuyor. E-TRAVELLER’in, kızaklı ve çıkarılabilir koltukları, 2. koltuk sırasındaki rafları, entegre perdeleri ve çok daha fazlasıyla, son derece işlevsel ve pratik bir yapı ortaya koyuyor.

Ayrıca, tutuşun zayıf olduğu kum, çamur, kar vb. zeminlere yönelik, güçlendirilmiş bir çekiş sistemi olan Eğim İniş Kontrol Sistemi ile Advanced Grip Control sayesinde, açık hava etkinlikleri için de harika bir yol arkadaşı olarak öne çıkıyor. Yenilenen modelin bir de E-EXPERT Combi Van versiyonu bulunuyor. Bu versiyon, 9 koltuğa kadar iç mekânıyla günlük ulaşım için tasarlandı ve optimize edilmiş pratiklik sunuyor. Tüm yeni E-TRAVELLER versiyonlarının ortak noktası, zemin altında konumlandırılan bataryası sayesinde iç mekân genişliğinden ödün verilmemesi. Yeni E-TRAVELLER, konfigürasyona bağlı olarak 9 kişiye kadar kullanımda 1.500 litre, 5 kişiye kadar kullanımda 3.000 litre ve hatta 2 veya 3 kişi kullanımda 4.900 litreye kadar kargo alanı sunabiliyor. Yeni E-TRAVELLER, güçlü donanımlarına ek olarak daha kullanıcı dostu bir yapı sunarak güvenlik ve verimlilik standartlarını bir adım daha ileriye taşıyor.

Göz alıcı detaylarda tazelik ve konu yolcu taşıma olduğunda yeni E-TRAVELLER her zamankinden daha şık ve konforlu bir ulaşım garantisini şöyle sunuyor:

  • Yeniden tasarlanan ön cephe: E-TRAVELLER, merkezinde markanın yeni logosunun yer aldığı yeni bir ızgara tasarımına ek olarak yeni tam LED farlar, ikonik 3 pençeli PEUGEOT imzası ve aerodinamik açıdan optimize edilmiş yeni bir ön tampon sayesinde, PEUGEOT ürün gamının yeni ön görünümünü benimsiyor.
  • Yepyeni ön konsol: Dijital gösterge paneli ve geniş merkezi dokunmatik ekran, günlük kullanımda gelişmiş güvenlik ve konfor seviyesi sunuyor. Yeni direksiyon, isteğe bağlı olarak ısıtma işlevi ile donatılabiliyor. Özellikle ön konsolun üst kısmında ve orta konsolda hem daha büyük hem de daha fazla saklama alanları yer alıyor. Ayrıca ön konsol, pratik ve kompakt yeni e-Toggle vites tasarımı ile sunuluyor.
  • Koltuklar, yeni kumaş veya versiyona bağlı olarak delikli deri ve yan panellerdeki yeni Liquid Palladium renkli kaplama ile iç mekân çok daha yüksek bir kalite algısı oluşturuyor.
  • http://www.milesanddrives.com okurları için bilgi notu 1:

PEUGEOT E-TRAVELLER, yeni donanımlarıyla sürücü ve yolcuların günlük konfor ve güvenliğini artırıyor. Tüm yeni E-TRAVELLER versiyonları standart olarak yeni 10 inçlik tamamen dijital renkli gösterge paneli ile donatılıyor. Dijital gösterge paneli, navigasyon, enerji akışı gibi temel bilgileri optimize edilmiş ve kişiselleştirilebilir bir şekilde gösteriyor. Yeni E-TRAVELLER, ses sistemini ve bağlı navigasyonu kontrol etmek üzere standart olarak yeni bir 10 inçlik HD merkezi dokunmatik ekranla donatılıyor. “OK PEUGEOT” sesli asistan, tam konfor için temel işlevleri doğal dilde kontrol etme olanağı tanıyor. Sürücü Yorgunluk Uyarısı, Gelişmiş Trafik İşareti Tanımlama Sistemi, Şerit Takip Asistanı, yaya ve bisikletli algılama işleviyle Acil Durum Güvenlik Freni ve Hız Sınırlayıcı gibi, kapsamlı sürüş destek sistemleri, sürüş güvenliğini ve konforunu destekliyor. E-TRAVELLER, bu yeni modelde Adaptif Hız Sabitleme Asistanı ile daha da geliştirilen çok sayıda sürüş destek sistemlerinden yararlanıyor. PEUGEOT E-TRAVELLER’da 350 km’ye kadar menzile sahip eksiksiz, yüksek performanslı elektrikli ürün gamı sunuluyor. Günlük gereksinimlere cevap veren üç sürüş modu bulunuyor. Yeni E-TRAVELLER, maksimum 100 kW (136 HP) güç ve maksimum 260 Nm tork sunan, daha verimli yeni bir elektrikli motorla yollara çıkıyor. Bu motor, ilk hareket anından 130 km/s’lik maksimum hıza kadar optimum performansı sağlıyor. Menzili en üst seviyeye çıkarmak için “Eco”, tam güç gereksinimlerinde maksimum performans için “Güç” ve “Normal” olmak üzere üç sürüş modu bulunuyor. Yeni E-TRAVELLER, farklı gereksinimleri karşılamak üzere iki batarya seçeneğiyle yollara çıkıyor. Günlük şehir içi kullanımına cevap veren 50 kWsa batarya, 224 km’ye kadar menzil sunuyor (WLTP karma çevrim onay aşamasında). Farklı kullanım gereksinimlerine cevap veren, 75 kWsa batarya ise artık 350 km’ye kadar menzil sunuyor (WLTP karma çevrim onay aşamasında). Yeni E-TRAVELLER, menzili optimize etmek üzere, direksiyonun arkasında bulunan kulakçıklar üzerinden üç farklı rejenerasyon seviyesi ile ayarlanabilen yeni bir rejeneratif fren sistemine de sahip. 7,4 kW tek fazlı entegre şarj cihazı ve isteğe bağlı 11 kW üç fazlı şarj cihazıyla E-TRAVELLER, mevcut altyapı ne olursa olsun verimli bir şekilde şarj edilebiliyor. Tahmini şarj süreleri şu şekilde gerçekleşiyor:

  • 100 kW halka açık şarj noktasında 50 kWsa batarya için 38 dakika (%5’ten %80’e şarj).
  • 100 kW halka açık şarj noktasında 75 kWsa batarya için 45 dakika (%5’ten %80’e şarj).
  • 11 kW Wallbox’da 11 kW entegre şarj cihazıyla 50 kWsa batarya için 4 saat 50 dakikada tam şarj.
  • 11 kW Wallbox’da 11 kW entegre şarj cihazıyla 75 kWsa batarya için 7 saat 30 dakikada tam şarj.
  • 7,4 kW Wallbox’da 7,4 kW entegre şarj cihazıyla 50 kWsa batarya için 6 saat 43 dakikada tam şarj.
  • 7,4 kW Wallbox’da 7,4 kW entegre şarj cihazıyla 75 kWsa batarya için 11 saat 20 dakikada tam şarj.

PEUGEOT i-Connect® sistemi, ekran yansıtma işleviyle (Apple CarPlay/Android Auto) kapsamlı ve son derece sezgisel bir bağlantı sunuyor. Teknolojik deneyim, yüksek performanslı TomTom bağlantılı navigasyon ile donatılan PEUGEOT i-Connect® Advanced ile tamamlanıyor. Sistem güncellemeleri “kablosuz” olarak gerçekleşiyor. Kablosuz Apple Car Play ve Android Auto bağlantısı, akıllı telefon içeriğinin kablo bağlantısı olmadan merkezi ekrana aktarılması anlamına geliyor. Ayrıca yeni E-TRAVELLER’ın öndeki orta konsolunda artık kablosuz akıllı telefon şarj cihazı da bulunuyor. Yeni E-TRAVELLER’ın ön konsolunda iki adet USB-C soketi, ikinci sıra koltuklarda iki adet USB-C soketi ve iki adet 12V soketi bulunuyor. E-TRAVELLER, kullanıcıların hayatını kolaylaştırmak üzere farklı bağlantılı hizmetleri de sunuyor:

İlk adım İstanbul’da atıldı

Doğaya, çevreye ve tüm canlılara olan sorumluluğu her zaman ön planda tutan Profilo, enerjisini güneşten alan yeni sürdürülebilir mağazası, Şerifoğulları Dayanıklı Tüketim Malları (DTM), 30 Kasım Perşembe günü İstanbul Ümraniye’de açılışı yapıldı.

Tanınmış lezzet ustası Şef Umut Karakuş’un tadım menüsü eşliğinde gerçekleşen yeni sürdürülebilir mağaza açılışına; Profilo Türkiye Kıdemli Satış Direktörü Mustafa Işkıncı, Bsh Türkiye Pazarlama Direktörü Burak Destici, Profilo Kıdemli Pazarlama Müdürü Ekin Alayat Sarfati, Profilo Marmara Bölge  Satış Müdürü Ahmet Yıldırım katıldı.

Sürdürülebilir bir gelecek için doğaya dost ve tasarruflu Profilo ürünlerinin sergilendiği enerjisini güneşten alan 200 metrekarelik yeni mağaza, sürdürülebilirlik temasıyla tasarlandı.

Hayatı kolaylaştıran çözümleriyle aile bütçesine katkı sağlarken aynı zamanda doğaya dost ve tasarruflu ürünler sunan Profilo, su, enerji ve gıda israfını önleyen çevre dostu teknolojileri ve yeni sürdürülebilir mağaza konseptiyle yıllık karbon emisyon üretimini azaltmayı hedefliyor.

2023 hedeflerine ulaştı

Merhaba : Değerli okurlarımız, sizlerden gelen yoğun istekler doğrultusunda bu aydan itibaren ‘Söyleşi’ başlığı altında yeni bir bölüm açıyoruz. İlk konuğumuz iş dünyasının genç ve başarılı yöneticilerinden Selin Kaya. Usta bir denizci olan babası değerli dostum Hamdi Kaya’dan aldığı bayrağı vizyonu ve çalışma azmi ile daha da yükseklere taşıyor. Erke Marine Genel Müdürü Selin Kaya, 2023 yılını uğurlarken sorularıma içtenlikle yanıt verdi. Önümüzdeki günlerde sizleri hayatın her alanında etkin olan, yaşamın tüm renklerini yansıtan birbirinden değerli isimlerle buluşturacağız. Örneğin, ikinci konuğumuz süngercilik camiasının duayen ismi Aksona Mehmet olacak. Ardından Neta Fisher firmasının sahibi  Kemal Deri ve dünya gezgini Özkan Gülkaynak başta olmak üzere önemli isimlerle devam edeceğiz. Bir başka deyişle renkli konu ve konuklarla buluşacaksınız. Gelecek söyleşiye kadar esen kalın. Hakan Atis / 1 Aralık 2023

Hakan Atis:  Şirketinizin kurulduğu tarihten bugüne kadar geçen sürede hedefleri neydi?

Selin Kaya: Erke Marine, kurulduğu tarihten itibaren Türkiye’de dhenizcilik sektöründe sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler sunmayı amaçlamıştır. Firmamız, denizleri koruma ve denizcilik dünyasını çevre dostu teknolojilerle buluşturma vizyonuyla hareket etmektedir. Özellikle Türkiye’de distribütörlüğünü üstlendiğimiz dıştan takmalı elektrikli motorlar ve deniz dostu, her yaş grubuna uygun elektrikli su altı scooterları ile çevre bilinciyle hareket eden bir marka olma yolunda ilerlemekteyiz. Erke Marine, denizcilik sektöründeki deneyimli profesyonellerden oluşan ekibiyle, dünya genelinde öne çıkan imalatçılarla işbirliği yaparak çeşitli su taşıtları segmentlerinde özel ve inovatif ürünleri Türkiye’ye getirmiştir ve yenilerini de getirmeyi hedeflemektedir. Elektrikli motorlar ve su altı scooterları konusundaki çözümlerimiz, sadece performans ve konfor odaklı değil aynı zamanda çevre dostu ve sürdürülebilir bir yaklaşımla tasarlanmaktadır. Ayrıca, gururla belirtmek isteriz ki, Türkiye’de elektrikli motor bakımı ve tamiri konusunda TSE onaylı tek firma olarak, müşterilerimize en üst düzeyde güvenilir ve kaliteli hizmet sunma taahhüdümüzü sürdürmekteyiz. Erke Marine olarak, müşteri memnuniyetini ve teknik güvenilirliği ön planda tutarak, elektrikli motorlarınıza sağlıklı bakım ve tamir hizmetleri sunma konusundaki liderliğimizi sürdürmeye devam ediyoruz.

Hakan Atis : Bu yıl nasıl geçti?

Selin Kaya : 2023, Erke Marine olarak iş dünyasında elde ettiğimiz büyük başarılarla dolu bir yıldı. Gayri safi milli hasılası ve insanlarının alım gücü Türkiye’den kat kat fazla olan ülkelerden daha çok ürün satarak elde ettiğimiz başarılar, sadece satış performansımızı değil, aynı zamanda global ölçekte rekabetçi bir marka konumuna ulaşmamızı da simgeliyor. Bu yıl, teknoloji yatırımlarımız da devam etti. Bir örnek vermek gerekirse, dünya çapında sektöründe lider olan ePropulsion firmasının CEO’su, tesislerimizi ziyaret ettiğinde, servis departmanımızda kullandığımız teknolojiye hayran kaldı. Kendisi, bu düzeyde bir donanımın kendi fabrikalarında olmadığını belirterek bir çok fotoğraf çekti. Bu, Erke Marine’in teknoloji kullanımında ne kadar öncü ve yenilikçi olduğunu bir kez daha kanıtladı. Ayrıca, İstanbul dışında bulunan mevcut 3 satış noktamıza 2 yeni lokasyon daha ekleyerek, ürünlerimizi daha geniş kitlelere ulaştırmak ve müşterilere daha yakın olmak adına büyümeye devam ettik. Bu genişleme, pazarımızı güçlendirmemize ve Erke Marine markasını daha geniş bir coğrafyada tanıtmamıza olanak sağlamıştır. Kurulduğumuz günden itibaren ve özellikle 2023 yılında, Türkiye’nin önde gelen tekne üreticileri ile OEM anlaşmalarına imza attık. Ayrıca, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark ve TÜBİTAK’ın Tekno Girişim desteğini almış güneş enerjili tekne alanında faaliyet gösteren start-up şirketlere de her alanda destek olduk. Bu stratejik işbirlikleri ve destekler, sektördeki liderliğimizi güçlendirmemize ve inovasyon alanında öncü bir rol üstlenmemize olanak tanıdı.

Hakan Atis: Neden elektrikli motor?

Selin Kaya : Elektrikli motorlar, denizcilik sektöründe çevre dostu, sürdürülebilir ve verimli bir alternatif sunmanın yanı sıra bir dizi avantajı beraberinde getirir. Bu tercihimizi şu şekilde açıklayabiliriz: Elektrikli motorlar, geleneksel içten yanmalı motorlara göre daha minimum çevresel etki yaratır. Emisyon olmaması, su altı ekosistemlerini koruma ve denizcilik faaliyetlerini çevre dostu hale getirme amacımızla uyumludur. Teknolojik gelişmelerle birlikte elektrikli motorlar, düşük maliyetli enerji depolama sistemleri ile birleştirildiğinde uzun mesafeli seyirlerde ve çeşitli su taşıtlarında etkili bir performans sağlar. Bu, enerji verimliliği açısından önemli bir avantajdır. Elektrikli motorlar, sessiz çalışma özellikleri ile denizcilik deneyimini daha keyifli hale getirir. Bu özellik, doğal yaşamı rahatsız etmeden denizde seyahat etmeyi sağlar ve marin turizm açısından önemli bir katma değer oluşturur. Ayrıca, neredeyse sıfıra yakın bakım maliyetleri, azaltılmış hareketli parça sayısı ve enerji geri kazanımı gibi avantajlar, elektrikli motorları tercih etmemizin ekonomik açıdan da güçlü bir nedenidir. Erke Marine olarak, denizcilik sektöründe teknolojik liderlik, çevre dostu yaklaşım ve müşteri memnuniyetini öncelikli tutma hedefimizle, elektrikli motorları kullanarak denizcilik dünyasına daha sürdürülebilir ve yenilikçi bir katkı sağlamayı amaçlıyoruz.

Hakan Atis : İthal ettiğiniz ülke ve firma ile hukukunuz nasıl başladı? Bunun öyküsü nedir? Neler yaşandı?

Selin Kaya :  Erke Marine olarak bu yolculuğa çıkarken, temel hedefimiz sadece ticari başarı elde etmek değil, aynı zamanda denizcilik dünyasına katma değer katmak ve çevresel sürdürülebilirliği desteklemekti. Bu doğrultuda, konusunda lider, AR-GE’ye önem veren ve temiz deniz, temiz enerji tutkusuyla hareket eden firmalarla yoğun görüşmeler gerçekleştirdik. Bu süreçte, ePropulsion ve SUbLUE gibi iki dünya lideri firma bizimle çalışmayı tercih etti. ePropulsion ve SUbLUE, sadece ürün kalitesi ve teknolojik yenilikleri ile değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik vizyonları ve müşteri odaklı yaklaşımlarıyla da öne çıkan firmalardır. İş ortaklığımızın temeli, ortak değerlere sahip olmamız ve denizcilik dünyasında daha temiz, daha sürdürülebilir bir gelecek için birlikte çalışma arzumuzdur. Bu işbirliği sayesinde, Türkiye’deki denizcilik sektörüne dünya standartlarında ürün ve hizmetler sunma amacımızı daha da güçlendirdik. Her iki firma ile olan hukuki ilişkimiz, karşılıklı güven ve uzun vadeli bir ortaklık perspektifiyle şekillendi. İşte, Erke Marine olarak bu özel işbirliği sayesinde sürdürülebilir bir denizcilik vizyonunu paylaşan küresel liderlerle bir araya gelmenin gururunu yaşıyoruz.

Hakan Atis:  Yeni yıl öncesinde kamuoyuna vermek istediğiniz mesaj nedir?

Selin Kaya : Biz, müşterilerimize en iyi denizcilik deneyimini sunmanın yanı sıra, doğaya ve deniz ekosistemine olan sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Elektrikli motorlar ve temiz enerji çözümleri ile sektörde öncü olmayı sürdürerek, çevresel etkileri en aza indirerek ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunma hedefimizde ilerlemeyi amaçlıyoruz. Temiz denizler, temiz enerji ve sürdürülebilir bir denizcilik için yürütülen çabaların bir parçası olmanın, gelecek nesillere daha sağlıklı ve yaşanabilir bir Türkiye bırakmanın bir yolculuk olduğuna inanıyoruz. Bu sebeple sloganımız “Pruvanız Çevreci Olsun”. Bu noktada innovasyon ve teknolojik gelişmelerin Türkiye’mizde de yer almasında katkımız olduğu için gururluyuz. Herkesi bu önemli yolculuğa davet ediyor, birlikte daha temiz ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeye çağırıyoruz.

Hakan Atis : Kısa ve öz ancak önemli mesajlar içeren bu keyifli söyleşi için teşekkür ederim. Sevgili Hamdi Kaya’nın maviliklerde pruvası neta, rüzgar kolayına olsun.

Selin Kaya : Teşekkür ediyoruz ve şimdiden mutlu bir yıl dilyoruz.

Ustaya saygıyla

205919 001

Ara Güler Müzesi, Ara Güler’in fotoğraflarını uluslararası sergi ve iş birlikleri ile geniş kitlelere ulaştırmaya devam ediyor. Yakın zamanda Amsterdam’daki Foam Müzesi’nde ve Filibe’deki International Meetings of Photography Festivali’ndeki ses getiren sergilerden sonra Ara Güler Müzesi şimdi de Ara Güler’in arşivinden 52 adet siyah beyaz fotoğraftan oluşan ‘’İstanbul’’ sergisi ile 23 Aralık 2023- 25 Ocak 2024 tarihlerinde Sofya Synthesis Gallery’de sanatseverlerle buluşuyor.

Türkiye’de kültür ve sanat alanında uzun soluklu çok sayıda sosyal sorumluluk projesinin ve platformunun destekçisi olan Doğuş Grubu’nun, Ara Güler ile iş birliği sonucu 2016 yılında hayata geçirdiği Ara Güler Müzesi’nin Sofya’daki ilk sergisi ‘’İstanbul’’ kapılarını ziyaretçilere açtı. Ara Güler’in ağırlıklı olarak 1950& 1960’lı yıllarda çektiği ve en bilinen fotoğrafları arasında yer alan 52 adet siyah-beyaz İstanbul karesini izleyiciye sunuyor.

Sergiye paralel olarak gerçekleştirilen etkinlikler arasında; 24 Kasım Cuma günü saat 18.30’da Sofya Üniversitesi’nde Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi ve Ara Güler Müzesi üzerine bir sunum gerçekleşecek. 25 Kasım Cumartesi günü 16.00-20.00 arası Photosynthesis Library’de Ara Güler’in kariyeri boyunca yayımlanmış kitapları, Ara Güler Müzesi yayınlarından bir seçki üzerine sohbetler; 16.30’da ise Ara Güler’in 12 kısa öyküsünden oluşan ‘’Babil’den Sonra Yaşayacağız’’ kitabından bir öykü okuması yer alıyor. Serginin kapanışı 25 Ocak günü ‘Islık Çalan Adam’ belgeseli ve Ara Güler’in kısa filmi ‘Kahramanın Sonu’nun gösterimiyle tamamlanacak. Ara Güler arşivinden 52 adet siyah beyaz fotoğraftan oluşan ‘’İstanbul’’ sergisi, 23 Kasım 2023 – 25 Ocak 2024 tarihleri arasında Sofya’nın önde gelen fotoğraf galerilerinden Synthesis Gallery’de ziyaret edilebilir.

http://www.milesanddrives.com okurları için bilgi notu:

Ara Güler Müzesi, Türkiye’de foto muhabirliği ve fotoğraf sanatının öncülerinden Ara Güler ile Doğuş Grubu iş birliği sonucu kurulmuştur. Müze Ara Güler’in 90. yaş günü olan 16 Ağustos 2018 tarihinde kendisinin de katılımıyla bomontiada’da açılmıştır. Ara Güler Müzesi, Ara Güler’in çok yönlü sanatçı kimliğini, ilham veren yaşamını ve değerli arşivini geniş kitlelerle buluşturmayı amaçlamaktadır. Yurtiçi ve yurtdışı sergiler, yayınlar, etkinlikler ve iş birlikleri ile fotoğraf sanatının görsel, duygusal ve sosyal etkisini öne çıkartmayı ve yaygınlaştırmayı hedeflemektedir. Ara Güler’in yaşamı boyunca arşivini muhafaza ettiği Beyoğlu, Galatasaray’da bulunan Güler Apartmanı’nın kalıcı müze adresi haline getirilmesi planlanmaktadır. 2016 yılında Ara Güler ve Doğuş Grubu arasında gerçekleşen anlaşma ile hayata geçen Ara Güler Doğuş Sanat ve Müzecilik A.Ş. çatısı altında yer alan AGAVAM, Türkiye’nin en önemli fotoğraf arşivlerinden biri olan Ara Güler arşivinin bütün olarak korunması ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak üzere çalışıyor. 2018 yılında Ara Güler’in 90’ıncı doğum gününde İstanbul Yapı Kredi bomontiada’da açılan Ara Güler Müzesi ise, duayen fotoğraf sanatçısının eserlerinin daha geniş kitlelere ulaşması için çalışmalar gerçekleştiriyor. Profesyonel düzeyde yönetilen ve kâr amacı gütmeyen iki sanat kurumu, birbirini operasyonel ve içerik anlamında da besleyecek şekilde faaliyet gösteriyor. Doğuş Grubu Sanat Danışmanı Çağla Saraç liderliğinde çalışmalarını sürdüren arşiv ekibi, Ara Güler’in yüzbinlerce eserinin tasnif, envanter, koruma, sayısallaştırma ve indeksleme işlemlerini yürütüyor. Arşiv koleksiyonlarının önümüzdeki dönemde bir portal üzerinden fotoğraf meraklıları ve araştırmacılara açık hale getirilmesi hedefleniyor.